Blog
Kadın Emeğine Destek
Alfa Arge
Temiz ve sağlıklı beslenme konusunda üretime katkıda bulunmak isteyen Alfa Arge Kadın Girișimi Kooperatifi kurucu ortakları Ebru Akad ve Aylin Sayer, üreten kadınlara ve kadın emeğine her yönden destek sağlamayı ve üreticiyle tüketiciyi bulușturmayı hedefl eyen çalıșmalarını MAG okuyucuları için anlatıyor…
Alfa Arge Kadın Girişimi hakkında bilgi verir misiniz?
Ebru Akad: Alfa Arge şu anda on beş ortağa sahip, 7 Aralık 2020’de Ankara’da kurulmuş bir kadın girişimi kooperatifidir. Birinci yaş günümüzü de kısa bir zaman önce kutladık. Kuruluş hikâyemize gelince; biz aslında çok yakın bir arkadaş grubuyuz ve sıklıkla bir arada
zaman geçiririz. Bir gün on iki arkadaş hep birlikte otururken, arkadaşımız Berna başka bir grupla tarımsal üretim yapmak üzere bir kadın kooperatifi kurduğundan bahsetti. Zaten bir süredir biz de topluma yararlı bir şeyler yapabilmek, özellikle de kadınların, çocukların hayatına dokunabilmek için oluşumlar kurmak peşindeydik. Dedik ki; “Biz niye böyle bir şey yapmayalım?” Hepimiz değişik mesleklerde belli bir yere gelmiş, farklı sektörlerde çalışmış
kadınlarız. Kooperatif kurmanın bu açıdan bize istediğimiz fırsatı vereceğine inandık ve kolları sıvamaya karar verdik.
Nasıl bir amaç ile yola çıktınız?
Aylin Sayer: Kooperatif kurma fikrinin ilk ortaya atıldığı ortamda
ben de vardım. Baktık ki hepimiz hayatta bir yere gelmişiz, çocuklar büyümüş, işler biraz daha rölantiye girmiş, artık vatana millete faydalı ne işler yapabiliriz diye düşünür olmuşuz. Fikir üretme döneminde biz de ekelim biçelim dedik. Herkes gibi biz de temiz ve sağlıklı beslenmek isteyen insanlardanız ne de olsa. Üretime nasıl katkıda bulunabiliriz gibi konulara kafa yormaya başladık. Bildiğiniz gibi sağlıklı gıdaya ulaşmak da günümüzde oldukça
zor. O zaman biz de iyi tarım uygulamalarıyla üretim yapalım ve hem biz doğru beslenelim hem de çevremizdekilerin temiz ve sağlıklı ürünler tüketmesine katkıda bulunalım istedik.
Ebru Akad: Evet, temiz beslenme son yıllarda tüm dünyada oldukça önem kazanmaya başladı. Biz de Alfa Arge olarak yola çıkarken bu konuda çalışmalar yürütelim, bunu yaparken de özellikle ihtiyacı olan kadınlara daha bilinçli ve verimli üretim yapabilmeleri, kazançlarını arttırabilmeleri için destek olalım dedik. Böylece ne ekelim, ne üretelim diye başladık araştırma yapmaya ve o zaman şunu fark ettik; ürünleri tüketiciyle buluşturabilmek de en az üretmek kadar önemli. Siz de görüyorsunuzdur, pek çok yerde ürün çiftçinin tarlasında, meyve ağacın dalında kalıyor maalesef. Üretim var ama satış yok.
Üreticiler bazen çok fazla araştırmadan, neyin karlı olacağını düşünmeden ekim yapabiliyorlar. Bir yıl önce patates çok iyi gelir getirdi diye ertesi yıl herkes patates ekiyor. Bu defa kimse ürününü satamıyor. Biz de dedik ki; bizim tarımla çok yakın bir ilgimiz
yok ama üretileni alıp değerlendirebilir, onlara bir katma değer yaratıp, doğru pazarlama kanallarından ilerleyerek tüketiciyle buluşturabiliriz. Kısacası kooperatifimizi kurduktan sonra yol içerisinde rota değiştirdik diyebiliriz.
Aylin Sayer: Ürettikleri doğru ürünlere pazar bulamayan pek çok kadın kooperatifi, çiftçiler var. Biz bunlara yardımcı olabiliriz dedik ve böyle yola çıktık. Maalesef, ülkemizde çoğu üretici üretmeyi biliyor ama bir sonraki aşamayı bilmiyor. Araya bir sürü eller giriyor; üç liralık ürün bize gelene kadar oluyor otuz lira. Hem tüketici kaybediyor, hem de üretici. Ayrıca, ürünlere katma değer ekleyip onları biraz daha değerlendirmek konusunda da
eksilikler olduğunu gördük ve bu konuda kafa yorduk. Bir de coğrafi işaretli ürünlerin peşine düştük. O bölge biliyor ama Türkiye’nin geri kalanı bilmiyor. Çok mükemmel ürünlerimiz
var ama yurt dışında hiç tanınmıyor. Biz kooperatif olarak bu alanlarda yol almaya karar verdik.
Bünyenizde ne gibi faaliyetler barındırıyorsunuz?
Bu kararı aldıktan sonra neler yaptınız?
Ebru Akad: Uzun toplantılardan sonra Alfa Arge’nin ilk ürününün “siyah sarımsak” olmasına karar verdik. Bu kararı almamızda Kastamonulu olan ve orada çalışmalarını sürdüren ortağımız Bahar’ın önemli katkısı oldu. Yöreyi çok iyi tanıyan bir kişi olarak bizi Kastamonu’daki üreticilerle buluşturdu ve orada incelemelerde bulunduk. Siyah sarımsak ülkemizde henüz tanınmayan niş bir ürün. Ancak, hem çok lezzetli hem de çok çok faydalı. Biz de girişimlerimizi yaptık, Kastamonu’da bir üreticiyle anlaştık ve Alfa Arge Kooperatifi olarak kuruluşumuzun tam da yıl dönümünde, yani Aralık 2021’de ilk ürünlerimizi üketicilerle buluşturduk. Mürdük dediğimiz tek diş sarımsağın yanı sıra siyah sarımsak püresi ve kurutulmuş siyah sarımsakla yapılmış çeşni baharat da üreterek ürünlerimizi çeşitlendirdik. Siyah sarımsaktan sonra ikinci ürünümüz de Siirt ve Antep fıstığı oldu. Bu ürünlerimiz de Şanlıurfa’dan geliyor.
Siyah sarımsak nedir? Nasıl kullanılır?
Aylin Sayer: Bu aralar en çok karşılaştığımız soru bu oluyor. İnsanlar siyah sarımsağı siyah nohut gibi topraktan siyah olarak çıkan bir sarımsak çeşidi sanıyorlar. Oysa siyah sarımsak,
bildiğimiz sarımsağın özel makinelerin içinde belirli ısı ve neme maruz bırakılarak fermente edilmesiyle elde ediliyor. Ve bu işlem yaklaşık kırk ila kırk beş gün kadar sürüyor. Bu işlemin sonunda sarımsağın dokusunda ve tadında belirgin bir değişim oluyor. Hafif tatlı, yumuşak -adeta karamelize soğanımsı -kuru erik gibi de diyebiliriz- bir forma dönüşüyor. Bildiğimiz o keskin sarımsak kokusu da kayboluyor. Yani sarımsağı sevip de kokusundan rahatsız olanlar için birebir. Aslında en kıymetlisi; sarımsak fermente olurken prebiyotik ve probiyotik değerleri, antioksidan özellikleri normal sarımsağa göre kat be kat artıyor. Yakın zamanda ünlü doktorların bu konuyla ilgili yaptıkları pek çok açıklama var.
Ebru Akad: Siyah sarımsak aslında Uzak Doğu mutfağında yaygın olarak kullanılan bir ürün. Özellikle Çin ve Kore mutfağında çok kullanılıyor. Aylin’in belirttiği gibi yararları da çok fazla. Biz bu işe girerken bunu da fazlasıyla dikkate aldık aslında. Uzmanların belirttiğine göre günde birkaç diş siyah sarımsak tüketerek bedeninizin ihtiyaç duyduğu pek çok şeyi karşılayabiliyorsunuz. Ve tabii bir de çok lezzetli. Leblebi gibi tek başına bile tüketebilirsiniz. Bizim siyah sarımsağımız meşhur Taşköprü sarımsağının fermente edilmesiyle yapılıyor. Taşköprü sarımsağı zaten aroması ve tadı müthiş bir ürün. Dolayısıyla coğrafi işarete
sahip bu müthiş üründen yapılan siyah sarımsağımızın tadı da şahane.
Aylin Sayer: Siyah sarımsak nasıl kullanılır diye de sormuştunuz. Siyah sarımsak her yemeğe çok yakışıyor aslında. Biz kooperatif ortakları son zamanlarda her yemeğin içine siyah sarımsak katar olduk. Bulgur pilavının içine ekledik harika oldu. Zeytinyağlı kerevize çok yakıştı. Püresini soslarda, diplerde kullandık, o da nefis oldu. Geçenlerde bir arkadaşımız pırasalı böreğin içine koymuştu, yerken parmaklarımızı da yiyecektik az kalsın… Siyah sarımsak yaratıcılıkta sınır tanımıyor yani. Tariflerimizi www.alfaarge.com sayfamızdan paylaşıyoruz. Oradan da bakıp fikir sahibi olabilirisiniz.
Ebru Akad: Siyah sarımsak gerçekten çok lezzetli bir şey. İçine girdiği her şeye ekstra lezzet katıyor. Mesela pizzanın üstünde veya hamburgerin içinde de çok güzel oluyor.
Alfa Arge’nin ürünlerine hangi satış kanallarından ulaşılabilir?
Aylin Sayer: Ürünlerimiz şu anda Yerello, Pazarama ve Trendyol alışveriş platformlarında yer alıyor. Ayrıca Instagram’daki “alfaargekoop” hesabımızdan da satışta. Dileyen herkes sosyal medya hesaplarımız üzerinden bizimle iletişime geçebilir.
Kadın girişimcilere nasıl destek oluyorsunuz?
Ebru Akad: Biz kooperatifçiliğin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Kooperatifçilik bildiğiniz gibi bir iş birliğidir. Herkesin yardımlaştığı bir ortamdır. Dolayısıyla bizim niyetimiz de coğrafi işaretli ürün çalışan ve ata tohumuyla üreten diğer kooperatiflerle, özellikle de kadın kooperatifleriyle işbirliği yapmak. Şimdiden bize ulaşan, işbirliği yapmak isteyen ooperatifler var. Biz onlara nasıl faydalı olabiliriz, onlar bize nasıl faydalı olabilir bu konulara
kafa yoruyoruz. İlerleyen zaman içerisinde bu konularda çok daha somut adımlar atacağımıza inanıyoruz.
İlerleyen dönemde bizi nasıl projeler bekliyor?
Aylin Sayer: Şu dönemde üzerinde çalıştığımız en önemli projemiz, ürünlerimizi yurt dışı pazarlarla buluşturmak. Bunun için girişimlerde bulunmaya başladık bile. Şu an satış için hangi kanalları kullanabileceğimiz ile ilgili araştırmalar yapıyoruz. Orta vadede ise ürün gamımızı genişletmeyi, yeni ürünler eklemeyi hedefliyoruz. Bu konuda daha kapsamlı işler yapabilmek için Kalkınma Ajansının hibe destek programlarına başvurduk. Bu
desteklerden yararlanabilirsek çok daha kapsamlı ürünlerle tüketicilerin karşısına çıkmayı planlıyoruz.
Ebru Akad: Alfa Arge olarak çok ulvi amaçlarımız da var aslında. Şu anda yapmakta olduğumuz tüm işler hem bizlerin hem de ülkemizin kazanması, istihdam yaratılması açısından çok önemli işler. Ama bizim asıl gönlümüzden geçen, bunlardan elde edeceğimiz gelirle ihtiyacı olanlara, özellikle de kadınlara ve çocuklara eğitim fırsatları sunabilmek. Bunu gerçekten çok istiyoruz. Biz kooperatif olarak okul açabiliyoruz, eğitim verebiliyoruz. Kuruluş aşamasında buna özellikle dikkat ettik. Günü geldiğinde paydaşlarımıza ihtiyaç duydukları eğitimleri verebilmek en büyük arzumuz.