SİYAH SARIMSAK VE FİLİZLENMİŞ SARIMSAĞIN ARTMIŞ SAĞLIK FAYDALARI
Doğanın bize sunduğu yiyecekler arasında sağlığınız için sarımsaktan daha değerli pek az şey bulunur. Günümüzde oldukça popüler olan ve soğanla aynı aileye ait olan bu soğanlı kökten 5000 yıl öncesine dayanan tarihi belgelerde bile bahsedilmektedir.
Keskin kokusu ve güçlü aromasıyla ‘’kokuşmuş gül’’ gibi adlar takılan sarımsak, kimileri için tahammül edilmesi zor bir yiyecek iken kimilerine göre baş döndürücüdür.
Çok sayıda araştırma, sarımsağın tıkanmış damarlardan kangrene, böcek ısırıklarının engellenmesinden kulak enfeksiyonlarına kadar vücudunuzun neredeyse her alanında inanılmaz etkili olduğunu gösteriyor. Sarımsağın yaşlanma sürecinizi yavaşlatmaya yardımcı olabileceğine dair kanıtlar bile var. Peki ama bu sihirli kök söz konusu olduğunda, sevilmeyecek olan nedir?
Diğer pek çok kompleks bitkisel gıda gibi sarımsak da vücudunuzda değişik tepkilere neden olan pek çok farklı fito bileşik içerir. Manganez, kalsiyum, fosfor, selenyum, B6 ve C vitaminleri açısından zengin olan sarımsak, bu nedenle kemikleriniz ve tiroidiniz için faydalıdır.
Sarımsak ayrıca vücudunuzun kurşun, cıva, kadmiyum ve arsenik gibi ağır metalleri temizlemesine de yardımcı olur. Sarımsağın 150 den fazla farklı hastalık için olumlu etkilerini ve faydalarını gösteren bir araştırma listesi Green Med Info adlı internet sitesi tarafından hazırlanmıştır. Genel olarak bu faydalar dört ana kategoriye ayrılır.
1- Enflamasyonu azaltması (Osteoartirit riskini azaltır)
2- Bağışıklığı güçlendirici etkisi (antibakteriyel, antifungal, antiviral ve anti parazit özellikleri)
3- Kardiyovasküler sağlığı ve dolaşımı iyileştirmesi (pıhtılaşmaya karşı korur, plak oluşmasını geciktirir, kan yağlarını iyileştirir ve tansiyonu düşürür.)
4- 14 farklı kanser türüne karşı etkilidir. (beyin, akciğer, meme ve pankreas kanserleri de dahil olmak üzere)
Sarımsağın pek çok kanser türüyle savaşmada bu kadar etkili olması, muhtemelen güçlü antioksidan etkileriyle ilgilidir. Sarımsak, allicin öncülleri içerir. Birazdan ayrıntılı olarak anlatacağım bu bileşik bitki dünyasının en güçlü antioksidanlarından biridir.
Araştırmacılar, allicinin hızlı ayrışması sırasında üretilen sülfenik asidin, serbest radikalleri bilinen herhangi bir bileşikten daha hızlı reaksiyona sokup nötralize ettiğini ortaya koymuşlardır. Bir anti-enfektif (bulaşım önler) olarak sarımsağın kandidadan uçuklara, MRSA enfeksiyonundan ilaca dirençli tüberküloza ve hatta HIV’e kadar her şeyi öldürdüğü kanıtlanmıştır.
Araştırmacılar, allicinin antibiyotiğe dirençli böcekleri bile yok edebilen etkili bir doğal “antibiyotik” olduğunu bulmuşlardır. Bakteriler bile de bu bileşiğe karşı bir direnç geliştirememektedirler. Ancak tüm faydalı etkilerinden yararlanmak için sarımsağın taze olması gerekir. Çünkü sarımsak dişinin parçalanmasının ardından bir saatten bile daha kısa sürede bu etken madde yok olur.
Sarımsak aslında teknik olarak allicin içermez, bunun yerine sarımsak dişinin ayrı bölmelerinde, alliin ve allinase adı verilen bir enzim bulunur. Bu iki madde bitkinin ihtiyacı olduğunda kükürt bakımından zengin allicin bileşiğini oluşturmak üzere reaksiyona girer. Peki, tepki vermelerini sağlayan nedir?
Sarımsak, kendisini böceklerden ve mantarlardan korumak için güçlü bir savunma sistemine sahiptir. Yaralandığında saniyeler içinde enzimatik olarak alicin üretir. Dokularının ezilmesi, alliin ve allinase arasında kimyasal bir reaksiyona neden olur ve doğanın böcek ilacı diyebileceğimiz allicin üretilir.. Sarımsağı bu kadar güçlü bir anti-enfektif yapan ve kestiğinizde duyduğunuz o keskin aromaya neden olan işte budur.
Ancak allicin kısa ömürlüdür ve etkinliüi bir saatten bile kısa sürer. Bu nedenle, pişirme, olgunlaştırma, ezme ve uygulanan her tür işlem allicinin hemen diğer bileşiklere parçalanmasına neden olur. Bu nedenle allicini vücudunuzda biyolojik olarak aktif seviyelere çıkarmak oldukça zordur.
Sarımsakta, bazıları allicinin kendisinin hızlı parçalanmasından kaynaklanan 100’den fazla farklı bileşik tanımlanmıştır. Tüm bu bileşiklerin emilimi, metabolizması ve biyolojik etkileri sadece kısmen anlaşılmıştır. Bu nedenle, sarımsağın çok sayıda sağlık yararına sahip olduğu bilinmesine rağmen, hangi bileşiklerden hangi faydaların geldiğini, hangi bileşiklerin hangi dokulara girdiğini vb. tam olarak bilmiyoruz.
Sarımsağın güçlü bir anti-enfektif olmasında ve diğer olumlu sağlık etkilerinde allicin kadar DİĞER bileşiklerin oluşturduğu sinerji de etkilidir. Bu karmaşık bir konudur ve daha fazla araştırmak isterseniz, Oregon Eyaleti Linus Pauling Enstitüsü’nün çevrimiçi Mikrobesin Bilgi Merkezi’nde bu konuyla ilgili kapsamlı bir makale bulabilirsiniz.