Genel

MUZUN FAYDALARI NELERDİR?

Muzun Faydaları

En eski besinlerden birisi hangisidir desem ne derdiniz? Cevabınız muz olmalıdır. M.Ö. 600-500 yıllarında Hindistan’da muzla ilgili ilk eserler bulunmuş, ülkemiz muzla 1750’li yılında tanışmış, yıllarca süs bitkisi olduğu zannedilmiş, meyve olduğunun farkedilmesi 1930’lu yılları bulmuştur. Muzun ülkemiz sınırları içindeki anavatanının Anamur olmasını da Anamur eşrafından Baki Fidan’a borçluyuz. Baki Bey, 1934 yılında ticaret amacıyla gittiği Mısır’da muz ağaçlarını görmüş, yapraklarından pek etkilenmiş, dönerken beraberinde getirdiği beş fidanı evinin bahçesine dikmiş, keyifle seyre geçmiş, muzlar altı ay sonra meyve verince de meyve olduğunu farkedip ekimine başlamış, çoğaltmış, muz meyve olarak sofralarımızda yerini almış. Muzun faydaları saymakla bitmez;  

• Muz yüksek tansiyon hastalarının favorisi olmalıdır. Çünkü, potasyumdan zengin bir meyve olduğu için kan basıncını dengeler.  os

• Muz, ödem sorunu olanlar, kortizon tedavisi alanlar için de sağlıklı bir tercihtir.  

• Muz, posadan zengindir. Posa yani lif besinlerde çözünür ve çözünmez posa diye ikiye ayrılır. Muz, çözünür posadan zengin bir besindir ve bu özelliği ile kolesterol seviyemizin dengelenmesine yardımcı olur, kalp sağlığınızı korur.  

• Muz, prebiyotik bir besindir. “Prebiyotik besin” derken şunu kastediyorum. Vücudumuzda bulunan yaklaşık 10 trilyon hücrenin 9 trilyonunu bizimle uyum içinde yaşayan mikroorganizmalar yani mikrobiyotamız oluşturur. Bu mikrobiyotayı dışarıdan desteklememiz gerekir. Şöyle izah edeyim; bir gün bir yerden uçuk ya da mantar enfeksiyonu kaptığınızı varsayalım. Enfeksiyonun etkisini yaşadınız, iyileştiğinizi düşündünüz ve geçti. Hayır geçmedi. Bu tür mikroorganizmalar insan vücuduna yerleşir ve uykuya geçer. Ne zamanki vücudumuzda bariyer görevi gören iyi huylu bakterilerimiz yani mikrobiyotamızda (probiyotik bakterilerimizde) yer yer kayıp olur, beslenemez ve sayıca azalırlarsa, işte o anda uçuğa sebep olan kötü huylu virüsler probiyotik bakterilerin kaybından dolayı açılan alanlarda kendilerine üreme alanı bulurlar ve uçuk, mantar gibi enfeksiyonlar yeniden çıkar. O yüzden kendimizi korumanın en iyi yolu mikrobiyotamızı güçlü tutmaktır. Kötü huylu mikroorganizmalara vücudumuzda üreme alanı bırakmamak için bir yandan kefir, tarhana, turşu gibi probiyotik besinlerden zengin beslenirken bir yandan da, bu mikroorganizmaların da yaşayan canlılar olmasından hareketle, onları besleyen besinlerden yani muz gibi prebiyotik besinlerden zengin beslenmemiz gerekir. Bu nedenle kefir ya da yoğurt yediğiniz her seferde yanında muz da tüketebilirsiniz. Arabanızda, çantanızda muz bulundurabilirsiniz diyeceğim ama muz saklama ömrü kısa bir besin olduğu için siz tercihinizi kurutulmuş muzdan yana kullanabilirsiniz. En sağlıklı ve besin ögesi içeriğini en iyi koruyarak kurutulmuş meyve opsiyonu dondurularak kurutulmuş meyveler olduğu için size önerim dondurularak kurutulmuş muz olur.  

• Muz, kaliteli bir karbonhidrat kaynağıdır. Karbonhidratlar beynin temel yakıtı olan kan şekeri için mutlaka tüketilmesi gereken besinlerdir. O yüzden kahvaltı edecek vaktinizin olmadığı günlerde bir kase tarçınlı yoğurt, birkaç yemek kaşığı sade yulaf ezmesi, bir tutam dondurularak kurutulmuş muz ile keyifli ve hızlı bir kahvaltı opsiyonu yaratabilirsiniz.  

• Muz bir yandan da hem kaliteli karbonhidrat içeriği hem de potasyum ve magnezyumdan zengin yapısı ile tam bir sporcu besinidir. Bilimsel literatürün önerdiği en iyi antrenman sonrası öğün kakaolu süt ve muz kombinasyonudur. O yüzden antrenman çantanızda bir paket dondurularak kurutulmuş muz olması iyi olur.  

• Stresli günlerin duygusal şifasının da muzda gizli olduğunu biliyor muydunuz? İnsan beyninde huzur hormonu seviyesini yükselten besinlerden birisi de muzdur.

Beslenme düzeninizde bir meyve hakkınız bir küçük boy muza denktir. Yani, nam-ı diğer Anamur muzuna denktir. Zannedildiği kadar yüksek kalorili bir besin değildir. Muzun bu kadar çok şifalı özelliği varken tüketmemek kendinize haksızlık olacaktır. Dr.Tuba Günebak  Beslenme ve Diyet Uzmanı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir